Amber Spiral – 2. Bölüm: Rainburrow

Yang Hanı'nın altında...

İlk başta gizli bir tuzak kapısından Rainburrow'a düştüğüm için rahatlıyorum ama sonra Chamille'in ‘sığınağının’ durumunu görüyorum ve içime bir kurt düşüyor. Baktığım her yerde, orada olmaması gerektiğinden % 99 emin olduğum kasalar ve kutu kutu ürünler var. Sanırım Karlof, zamanını nasıl geçirdiği konusunda haklıymış...

Yalnızca bilgisayar ekranlarının aydınlattığı karanlık bir köşeden, “Erkencisin!” diyor bir ses. Chamille, buzlu bir içeceğin son yudumunu hüpletip, beni görmek için sandalyesinin üzerinden atlıyor. “Çok uzun zaman oldu, Sky! Beni görebilmek için bir rüyayı bahane etmene gerek yok."

Gergin bir kahkaha atıyorum ve havadan sudan, gördüğüm rüyadan konuşarak şu anda yaptığı faaliyetler hakkındaki duygularımı gizlemeye çalışıyorum. Köyü tarif etmeyi bitirir bitirmez Chamille sandalyesine geri atlayıp bir şeyler yazmaya başlıyor. Birkaç saniye sonra, bana tam da rüyamda gördüğüme benzeyen şirin, küçük bir köy gösteriyor.

“İşte başlıyoruz! Perili Tepe'nin altındaki vadinin hemen dibinde. En az altı yemek blogcusu, NINJAGO® dünyasındaki en iyi kızarmış mantıların burada olduğunu söylüyor. Görünüşe göre sıkı rakiplerin var, Sky, oraya gitmeyi bu kadar çok istemenin gerçek nedeninin bu olmadığına emin misin?”

Vadideki köy gerçekse o zaman belki de rüyam aslında gerçekti ve belki de annem hâlâ oradadır! Öğrenmenin yalnızca bir yolu var...